Her Çağın kendine özgü bir ruhu ve ritmi olduğunu düşünenlerdenim. Zamanın Ruhu ( Zeitgeist) kavramı bu yüzden son pandemi ile daha özel bir anlam kazandı. Son 50 yılda özellikle de son 20 yılda yaşadıklarımız bizleri hızlandırılmış bir film seyreder gibi olup dünya sahnesinde olup bitenlerin ne olduğunu anlamaya çalışmaya zorlamakta. Bana göre artık bütün ezberler bozulmuş durumda. Bütün referans Sistemleri güncellemeye ihtiyaç duymakta. Yeni zaman ve mekan kavramları bizleri yeni bir yaşam biçimini kavramaya zorluyor. Bir sonraki atılacak adım bir öncekinin devamı değil. Sanki her adım her dakika her saniye bir öncekinden bağımsız ve yüksek devirde deneyimleniyor. Bizlere birbirinden kopukmuş gibi gelen zaman ve mekan algı zincirleri, içinde yaşadığımız dünyamızı farklı şekillerde kavramamıza neden oluyor. Bu durum herşeyi yeni ve farklı gösteriyor. Bunun yarattığı sosyopsikolojik etkileri sonuçlarıyla birlikte pandemi sonrası daha iyi anlayacağız.
Bu durum insanlığın küresel anlamda karşılaştığı çok özel bir durum. Öncesi olmayan sonrası da öngörülemeyen çok özel bir durum. Varoluşun ve hayatın sınırlarını tekrar tanımlamak ve kavrayış zeminlerini yeniden tesis etmek durumundayız. Bu her açıdan yeni bir başlangıç anlamına geliyor. Önümüzdeki süreçte en kritik üç kavram esneklik, denge ve yeni kavrayışlar olacak.
Bu özel sürece de özel olarak hazırlanmak gerekiyor. Tarih sıfırlandı desek yeridir. Yeniden bütün referans sistemlerimizi güncellerken ve yeniden başlarken neyi referans alacağımız sorusu yaşayan her insanı pratikte potansiyel olarak bir filozof gibi düşünmeye zorlayacak. Sanalın gerçeği ile gerçeğin sanallığı arasında sıkışan akıllı türler olarak kendimizi yeniden anlamaya çalışacağımız bir dönem olacak. Yeniden başlamak her ana anlam yükleme ve anlamlandırma çabalarıyla varoluşumuzun farkına varabilmede bir anlam arayışına neden olacak. Pandemi sonrası büyük ve zorlu bir görev bizleri bekliyor. Tarihin hiçbir döneminde bu denli büyük ve karmaşık bir durumla yüzleşmemiştik. Eski ile yeninin bir karmaşıklık içinde bu denli bir kafa karışıklığı yarattığı bir dönem olmamıştı.
İşte bu yüzden yeniden başlayabilmenin öncesinde nerden başlayacağımız hususu
bütün ezberleri bir tarafa bırakabilmiş be tek referansı aracısız ve doğrudan kendi varoluşu olan insan üzerinden gerçekleşecek gibi görünüyor. Yeniden başlayabilmenin insanlık açısından en büyük faydası gözardı ederek görmezden geldiğimiz ve yapmadığımız atladığımız ve kaçındığımız ne varsa hepsiyle yüzleşmemizi zorunlu kılması ve bize yeni bir fırsat ve telafi imkanı sunmasıdır. Bu görev insanlığın da geleceğini belirleyecek bir fırsat olarak önümüzde durmaktadır.
Bireysel olarak atılacak her cesaretli ve kararlı adım bir insan için küçük ancak insanlık için büyük bir adım olacaktır.
YORUMLAR