Her gün gerek internetten gerekse çok farklı sosyal medya kanallarından elde ettiğimiz yeni bilgiler bir değişim ve dönüşüm süreci içinde olduğumuzu, hiç birşeyin eskisi gibi olmayacağına atıfta bulunmaktadır. Bu söylemlerin ne anlama geldiği konusunda açıkçası hiçbir haber kaynağının yeterince konuyu yeterli derinlikte anlatabildiğini düşünmüyorum. Öncelikle küresel anlamda ilk kez bu denli büyük çapta bir krizle karşılaşmış bulunuyoruz. Bunun etkilerini zaman içinde daha iyi anlayabileceğiz. Birçok bilim insanı da benzer krizlerin belli aralıklarla devam edeceğini ifade etmekte. Aslında hiçbir konuda tam bir konsensus yok. Ancak kesin olan tek şey yeni düzenin ya da yeni normalin talep ettiği yeni yaklaşımların yeni yeteneklerin yeni becerilerin eski ezberleri bozarak hayatımızda oynayacağı yeni rollerin hepimizi gerek kişisel gerekse kurumsal anlamda radikal değişikliklere zorlayacağı yönünde.
Pandemi etkisiyle bir süreliğine de olsa doğa biraz nefes alabildi. Doğa İle barışık yaşamanın kıymetini bir kez daha anladık. Biraz kendimizi dinledik ve öz eleştirilerimizi yapabildik. Yeterli olmasa da işe kendimizden başlayabilmenin gerekliliğini kavradık. Herşeyin bir ilk adımla başladığına şahit olduk. Yeni düzenin yeni aktörleri olarak her birimiz medeniyetin yeni normalde yeniden inşaasında çok önemli sorumluluklarla yüzleşmek durumunda kalabileceğimizi daha iyi anlar olduk. Ancak bu sorumlulukları yerine getirmede yeterince hazırlıklı mıyız bu konuda yeterince emin değilim.
Klasik iş yapış biçimlerinin yerini esnek zaman ve mekan anlayışına göre ev ofis iş ortamlarının aldığı Pandemi süreci, ev ortamlarının yeni ekonomik örgütlenme biçiminin temel mekanları olarak düşünülmesini gündeme getirmiş bulunmaktadır. Bu konu üzerinde daha detaylıca odaklanılması gerektiğini düşünmekteyim. Belki biraz da beyin fırtınası yapmak iyi olabilir.
Fabrikaların kapalı üretimlerin durduğu, seyahatlerin kısıtlandığı, klasik işbölümüne dayalı olarak, dikey uzmanlığın ön planda tutulduğu, günlük yaşamın ve ekonominin çarklarının birçok sistem çarklarının birbirini çevirerek döndürüldüğü bir sistem durursa yaşam nasıl devam ettirilebilir ? Bir çeşit bir bilim kurgu filmine sanki senaryo üretir gibi hayal gücümüzü, bilgimizi, bilimsel teknolojik alt yapımızı işe koşmak durumunda kalacağımız bir çabayı gündeme getirmek durumunda kalmış bulunuyoruz. Bu durum örgütlenme biçimlerimizi değiştirecek, kendi kendine yeterli eskinin feodal yapılanmalarına benzer yeni sosyal yapıların ortaya çıkmasına neden olabilecektir. Ev gibi yaşam alanlarımız ekonominin ana üretim mekanları haline gelecektir. Her ev, apartman, site ya da mahalle mikro düzeyde ekonomik sosyal toplumsal mikro eko sistemler kendi kendine yeterli sistemler olarak ön plana çıkacaktır. Eğitim iş ortamı üretim biçimleri daha küçük modüler ölçeklerde işlevsel hale sokularak kendi kendine yeterli sistemler olarak birbirlerine eklemlenerek daha özerk bir yapıda varlıklarını sürdüreceklerdir. Sistemin genel işleyişinde Pandemi gibi küresel ölçekte ortaya çıkabilecek yeni belirsizlik ve risklerin ortadan kaldırılmasında yeni örgütlenme biçimlerinin riski azaltacak şekilde birbirlerini etkileme katsayıları blockchain teknolojileriyle ağ yapılanmalarıyla sistem bileşenlerinin birbirlerine olan bağımlılıkların azaltılması İle küresel düzeyde etkilenmelerinin önüne geçilebilecektir. Demografik yapıda da yeni örgütlenme biçimlerinin etkisiyle yaş grupları arasında farklılıkların ortadan kalkacağı, yetenek ve becerilere göre nitelikli insan gücünün öncelikleneceği, şehirlerden köylere tersine göçlerin başlayacağı, tarım teknolojilerinin kendi kendine yeterli yaşam destek sistemlerinde ön plana çıkacağı, aile kurumunun yeni örgütlenme sistematiği içinde sosyal bir kurum olması yanında ekonomik bir kimlik te kazanacağını da değerlendirmekteyim.
Kurgu bilim filmlerine yeni bir senaryo yazmaya çok benzeyen bir hikayeleştirme İle sizlere biraz zihinsel pratik yaptırdım. Zihinsel hazırlık kendimizi yeni durumlara hazırlamada çok önemli bir ilk aşamadır. Bu konuda bir sınırın olmaması ve hayal gücümüz oranında sonsuz kombinasyonlarla birçok özgün ve özgür yeni düşünce biçimlerinin geliştirilebiliyor olması bu zihinsel pratiğin temel özelliklerindendir. Yeni zaman ve mekan algısı, değişim ve dönüşümün ritminin kavranması, doğrusal modellerden doğrusal olmayan modellere geçişin yapılması, parçacıklı yaşamdan dalga özelliğine sahip yaşam biçimlerine dönüşülmesi, insan türünün varoluş zeminlerinin yeniden felsefi olarak temellendirilmesi gibi birçok husus bizi yeni kavrayış zeminlerine götürür.
Sonuç olarak yeni düzen yeni kavrayış zeminlerinde her birimizi çok farklı şekillerde etkileyecek. Bireysel olarak yeni belirsizliklerle mücadelede yeni kavrayış zeminlerine duyacağımız ihtiyaç her birimizi hayal gücümüzün ve bilgimizin oranında bir meydan okumaya zorlayacaktır. Bir arada ve birlikte yaşamanın yeni kurallarını keşfedeceğimiz, geçmişin ezberlerinden kendimizi kurtararak yeni yaşam biçimleri çerçevesinde kendimizi yeniden inşa edeceğimiz yeni düzenin yeni aktörleri hiç şüphesiz bizler olacağız. Bu bir tercih değil kaçamayacağımız bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır. Bu sürece kendimizi ne kadar iyi hazırlarsak o denli az hasarla atlatabileceğimiz bir geleceği de şimdiden inşa edebilmede önemli bir adımı atmış oluruz.
Herşey bir ilk adımla başlar. Her ilk adım bir fani için küçük ama insanlık İçin büyük olmuştur. Hepinizi yeni düzenin yeni aktörleri olarak saygıyla selamlıyor ve hepinizi ilk adımınızı atmaya davet ediyorum.
YORUMLAR