Okullar açılmışken hayatın telaşesi iliklerimize kadar işlemişken dünya cadı kazanına dönmüşken sizlere bu yazıda hayata daha tebessümle bakabilmemizi sağlayan bir konu üzerinde sizleri düşünmeye davet ediyor olacağım.
Doğduğumuz günden itibaren hepimiz birçok merhaleden geçerek bugünlere geldik. Okul hayatımız giris sınavlariyla ve mezuniyet sonrasi kamu personeli secme sinavlariyla gecti. Belli puanları alabilmek için ne bedeller ödendiği konusunu da takdirlerinize sunarım. Hep belli kriterleri tutturabilmek için ödemek zorunda kaldığımız mütevazi bedelin hayallerimizden odun vermek zorunda kalmamız olduğunu düşünüyorum. Ceza ödül şekliyle dışsal motivasyona dayalı insan yetistirme düzenimiz bir çok kişinin kendi ilgi ve yeteneklerinin farkında olmadan yaşayan ve bu dünyadan göçen insanların varlığı kayıp hayatların bir ulke hatta insanlik icin ne buyuk kayip oldugunu cagristirmakta.
Tavşan atletler bu anlamda hayatı nasıl yaşamamız hmgerejrigi konusunda bende teni fikirlerin oluşmasına neden oldu. Tavşan atletler atletizm müsabakalarında yarışmacı aletlerin limitlerini zorlayarak rekorlarin kırılmasına neden olan yüksek tempoyu yakalayabilmelerini sağlayan atletlerdir. Kimseyle yarışmalar sadece özgürce koşarlar. Zihinlerinde yarattıkları hayal dünyasında kendilerinin inşaa ettiği dünyalarında bedenlerini de hayal dünyalarına dahil etmeye çalıştıkları bir süreci yaşarlar. Bir madalya beklentisi olmadan özgürce koşarlar. En öndedirler. Liderdirler. Kendileriyle yarısirlar. Bu yüzden mütevazi görevleriyle rekorlarin kırılmasına vesile olurlar. Hiçbir rekorda ve odulde adları geçmez, tavsan atlet olarak kalabilmek için antrenman yaparlar. Sürekli limitlerini zorlayarak kendisinden sonra gelenlerin önünü açar. Kişisel değil insanlığın gelisim ve kavrayis sinirlarini esnetir. Bu anlamda tavsan atletler her yarışın bence madalyasız şampiyonlaridir. En önemli konunun tavsan atletlerin motivasyonu olduğunu düşünüyorum. İçsel motivasyon zihinsel ve fiziksel dayanıklılık tavşan atletlerin en önemli özellikleridir. Hayatta da her insan kendi yaşam misyonu içinde madalya almasa da çevreye ilham kaynağı olarak tavsan atletlerin yaptığı katkilara benzer özgün katkılar sunduğunu düşünüyorum. Hepimiz aslında bu hayatta çoğunlukla farkına varamadigimiz isimsiz kahramanlar olarak birer tavsan atletiz. Kuralları başkaları tarafından koyulmuş oyunlardan çok kendi oyununu kurgulayip kendi oyununu oynayan ve ozgurluk sinirlarini duyumsamanin içsel mutluluğu ve coşkusuyla hareket ederek yaşadığının farkına varabilme imkanı olan mutsuz olmaya hakkımızın olmadığı ve Yaradanın överek yarattığı varlıklarız. Hayatı madalya peşinde koşarak değil bir tavsan atlet gibi kendimiz için koşarak ve insanlığa özgün katkılar sunarak bizden sonrakilere ilham kaynağı olmaya çalışarak yaşamamız gerekir.
Nereye koşacağını bilmeyen birinin tavsan atlet olmasıni çok mümkün gormemekteyim. Kendi varlığının farkına vararak yetenek ve ilgi alanlarına gore faydalı işler yaparak uygun ve mutlu bir şekilde yaşamanın yasam sinavimizda en önemli adimlardan biri olduğunu düşünüyorum. Bu meyanda başrolünü Tom Hanks'in oynadığı Forrest Gump filmini izlemenizi önererek mutlu sağlıklı yarışlar diliyorum.
YORUMLAR