Sanırım son yıllarda en çok sorduğumuz soru cümlelerinden biri oldu bugünkü konu başlığımız.
Bildiklerimizle tanımlamaya alışkın olan beynimiz ilk kez tanık olduğumuz yeni durumlara karşı oldukça hazırlıksız gibi görünüyor. Esnek düşünebilmek, eleştirel düşünebilmek, yenilikçi yaklaşımlar geliştirebilmek çağımızın en önemli yetkinliklerinden kabul ediliyor.
Bu bağlamda dünyanın nereye evrildiği konusunda vereceğimiz yanıtlar da nerden baktığımıza göre değişkenlik gösterecek cinsten. Öyleyse olabildiğince kalıpların dışında kalarak özgür düşünebilmek bence işin en önemli kısmı.
Ayrıca tarihin hiçbir döneminde hem niteliksel hem de niceliksel olarak bu kadar yoğun karmaşık ve küresel ölçekte sorunlarımız olmamıştı. Anlamlandirma konusundaki kafa karışıklıkları varlık bilincimizi temellendirmekte de oldukça gri alanlari önümüze getirmiş durumda. Bu durumdan kendimizi kurtarabilmenin yolu zihinsel fiziksel ve psikolojik varlık alanlarimizdaki parcalanmisliklari gidermeden geçiyor. Sanalin gerçeği ile gerçeğin sanalligi arasına hapsolmuş bir insan türü kendi türünün devamlılığı noktasında da oldukça kırılgan bir hale gelmiş durumda. Doğa ile bütünlüğünü ve uyumunu kaybetmiş bir uygarlık anlayışının daha ne kadar kendini devam ettirebilecegi hususu oldukça tartışmalı bir konu haline gelmiş durumda.
Bütün kavramların ve değerlerin altüst olduğu bir süreçte insan türünün kendi hakikatinden de kopmakta olduğunu görmekteyiz. İnsanın kendini yeniden var edebilmesinin on kosulunun dis dunyanin duzenlenmesinden çok kendi ic dunyasini duzenlemesiyle ilgili bir konu oldugunu dusunuyorum. Sosyal bilimcilerin insana özgü tespit teşhis ve tedavi reçetelerinin yeterli olamayacağını ve yeni kavramsal araçlara ihtiyaç duyacağını ongormekteyim.
Sanat burada çok önemli bir rol oynamakta olup sanatın yeni hakikat zeminlerinin insaasinda çok önemli işlevler üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Özetle yeni dinamiklerin ihtiyaç duyduğu en asli görev insanin kendisini yeniden anlamlandirmasi ve varlık alanlarının bilincinde olarak doğa ile uyumlu yeni beceriler ve duygu durumları inşaa edebilmesidir. Sanata ve doğayla uyumlu yaşamın farkındalığı ile yeni gerçekliğin doğasını ve dinamiklerini kavraması daha mümkün olacaktır.
Bu makalemi parcalanmis insanin metaforik iki kuş benzetmesine dayalı anlam arayışındaki insanı tasvir eden şiirimle sonlandirirken herkese güzel huzurlu sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.
KARGAYLA KARTAL
İnsan türü nevi şahsına MÜNHASIR bir türdür
Aslında doğumundan ölümüne dek hürdür.
Aslında bir garip türdür.
Özgür olmak ister hapishaneler inşaa eder
Kaleler yapar ADINA baris der
Söyledikleriyle yaptıkları herkesi deli eder
Bir kuşa benzer
Aslında topu topu iki kuş eder
Birİ kartal diğeri kargadır
Onları herkes merak eder
Kartallar yüksekten ucar
Kargalarsa gıpta eder
İlk fırsatta kafasına tüner
Tüm kuşlar çekinirken kartaldan
Kargalar aralarında alay eder.
Kartal uçarken kendince
Katgalar kartalın kafasını delik deşik eder
Kartala meydan okumaktadir.
Kartalsa yükseğe ucmaktadir
Yoktur zamanı.
Vakit harcayanaz onunla
Kartallar yüksekten ucar
İnmez daha alta
Bir kargaya teslim olamaz
Bir kargayla kargalasamaz
Çıktıkça daha da yükseğe kartallasir kendi dünyasında
Kargaysa dayanamaz kartalın havasına
Düşer havasızlıktan ORACIKTA
Onun havası ancak o kadar DÜSER DAHA DA ALTA
Vazgeçmez Kartal kartalligindan
Sabreder en yükseğe çıkıncaya kadar
Ne büyük bilgelik dersidir
Kartal olabilmek YÜREK ister
Ne çok kargasi var insanin çevrede
Ama çoğu da kendi içinde
Her karga bir kavgadir
Meydan okumanın adıdır
Aşağı çekenlere karşı bir haykiristir
Özgürsen bile tutsakligina baskaldiridir
Yüksek ideallerin tutkuların hayallerin unutma senin gerçek dünyandır
Dıştaki kargalar işin en kolayıdır
Sen içindekilere bak onlar SENIN en büyük zaafındir.
Çıktıkça yükseklere dış kargalar kacarlar bir yere
Ama cetin iştir anlatamazsın icteklilere.
Yukseldikce onlar da güçlenir
Esir alırlar seni özgürüm derken günün birinde
Her iki karga da sana fazladır
Çözümün onlardan hepten kurtulmandir
Öldürürken dışındaki kargaları
Dikkat et kontrol et içindeki kargaları
Bilgili olmak yetmiyor
Bilge olmak gerek yaşarken hayatı
Yükseğe çıkarken ihmal etme içindeki hakiki kartali
Yüksek ideallerinle hep yükseklerde yasa
Verme ozunu hiçbir kargaya ve de TESLIM OLMA egoya
Dış kargaları halledeli yıllar oldu
Sıra geldi ŞİMDİ iç kargalara.
YORUMLAR