Oğuzhan Akova

Oğuzhan Akova

[email protected]

DEĞER ZİNCİRİ KÜMELERİ

29 Temmuz 2022 - 19:04

 Okulların kapanmasıyla birlikte tatil döneminin verdiği genel rehavet ortamı herkesi etkilese de yaşam bütün dinamikleriyle devam etmekte. Dünyamızın geleceği ve güvenliği oldukça kırılgan bir hal almış durumda. Ülke insanının geleceğe yönelik umut ve beklentileri oldukça  düşmüş durumda. Daha da dikkat çeken tarafı ise değerler sisteminin oldukça erozyona uğramış olmasıdır.  Toplum olarak kendimizi yeniden gözden geçirmek durumundayız. Mevcut örgütlenme modelleri yeterli gelmediğinden değer üretme süreçlerimiz de oldukça kısır ve yüzeysel gerçekleşmekte. Bu yazıda siz değerli okuyuculara bu konuda üzerinde düşünmenize  yardımcı olacak bir farkındalık zemini oluşturmaya çalışacağım.

İlk olarak çok felsefi bir bilindik soru sorarak başlamak isterim. Biz kimiz ? Ne yapıyoruz? Bu soruya verilecek birçok cevap olabilir. Hangi bağlamda ele aldığımız hususu ise belirleyici. Birey, kurum, devlet , toplum, İnsanlık olarak bu soruya vereceğimiz cevaplar olacaktır. Öncelikle kendimizden başlayacak olursak bu soruya yönelik kapsamlı bir cevabımızın olmadığı ortaya çıkacaktır. Hayati sadece rutinleriyle ve ezberler üzerinden yasayamayacagimizi pandemi süreci hepimize göstermiş bulunuyor. Toplum olarak ise çok özel bir coğrafyada ve çok özel bir kültürel zenginlikler dünyası  içinde yaşamaktayız. Değer üretme anlayışımız ise sadece maddi değerlere önem veren kapitalist yaşam biçimiyle oldukça yozlaşmış durumda. Daha da önemlisi kendi kültürel ergonomimize uygun olmayan önümüze hazır sunulan modeller ve kimlik arayışları ile vakit kaybetmekteyiz. Kurumsal ve devlet açısından bakacak olursak yönetim ve işletme körlüklerinin yarattığı bir iklimde kendine ve insanına yabancılaşmiş kopuk organizasyonlar olarak varlıklarını sürdürme sürecinde. Amacım ümitsizlik yaratmak olmayıp tam tersine insanımızı uyandırıp harekete geçirecek ilhami vermektir. Atatürk'ün dediği gibi ümitsiz durum yoktur ümitsiz insanlar vardır. Maruz kaldığımız bütün sorunları azim ve kararlılıkla aşabilecek durumdayız. Ancak zihin modelimizi gözden geçirmeli ve yeniden kurgulamaliyiz. Tasarım kavramı önemli bir anahtar kavram olarak ele alınmak durumunda. Değer üretme kavrayisimizi maddi çerçeveler içine hapsetmeden insanın fıtratında bulunan faydalı olma kendini değerli hissetme kendini gerçekleştirme insanları mutlu etme gibi çok önemli hususları da kapsaması gerekmektedir. Bu yüzden bireyden başlayıp en karmaşık  kurumsal yapılara kadar geçerli olabilecek esnek bir örgütlenme modelinin Değer üretme surecimizde anlamlı özgün katkılar sağlayabileceğini değerlendirmekteyim. Önce ezberlerimizden arınacak bir özgürlük alanı sonra da Değer üreterek özgün katkılar sunabilecegimiz özgünlük alanları gerekmekte. Sanatsal çalışmalar ve aktiviteler bu konuda çok faydalı olacak ve hapsedilmiş insanı ozgurlestirecektir. 

Birçoğumuz günlük yaşamda benzerlerimizi aramaktayız. Bizler gibi düşünsün bizler gibi hissetsin ve yaşasın arzusundayiz. Halbuki bu durum özgün Değer üretme surecimizde bizi olumsuz etkileyebilecek bir yapısal problem alanı oluşturur. Yeni kavrayislardan, zenginlik katacak fırsatlardan kendimizi uzaklaştirmis oluruz. Değer üretme zincirleri ķümesi anlayisi benim geliştirdiğim bir model olup aslında bir işbirliği ağını ifade etmektedir.  Çoğunlukla bir sorunu çözmede sadece bilgi temelli yaklaşımlar yeterli olmamaktadır. Bu yüzden ansiklopedik bilgilerin Değer uretebilmesi bir şeye sahip olmaktan çok onu işleyerek süreç odaklı bir ciktiya dönüştürmekle ilgili olacağını unutmayalım.

Tematik sorun alanlarına yönelik Değer zinciri kümesinin bileşenleri sunlardir;
İlgi

Bilgi

Metod

Proje yönetim kültürü

Yetenek ve yetkinlik
 yönetimi

Mevzuat prosedür

İzleme değerlendirme performans ölçümü 

Biliyoruz ki bir amaç için biraraya gelmiş bizler birlikte formel ya da formel olmayan bir şekilde birlikte üretim süreçlerine dahil oluruz. Sanal platformlar, oyun grupları, arkadaş toplulukları bilinçli ve bilinçsiz şekilde biraraya geldiklerinde sosyal etkileşimin neden olduğu bir zincirleme reaksiyon ortaya çıkar. Bu zincirleme reaksiyonun Değer üretecek şekilde sürdürülebilir kılınması çok önemlidir. Değer zincirleri kümesi anlayışı işte bunu sürdürülebilir kılmayı öngörür. Bir tematik alanda her birimizin baskın karakteri gereği Bilişsel duygusal sosyal Davranışsal  etkiler yaratır ve Değer üretme sureclerimizin özgün çıktılar ve faydalar saglamasina olanak verir. Bu yüzden alma verme dengesi ile doğadaki eko sistem anlayışı bu modelin de ruhunu oluşturur. 

Birbirine benzeyerek ve bir başkasına benzeserek bir ilerleme saglayamayacagimiz açıktır. Herkesin bir konuda aynı şekilde düşünmesi israftır. Birbirimizi sevgiyle ve bilgiyle tamamlamanin yollarını bulmak zorundayız. 

Bütün medeniyetler ve sistemler farklılıkların zenginlikler yaratacak şekilde bir idealde bulunmasıyla varolabilmistir. Bu ise bizlerin hangi ölçekte olursa olsun kendimize  " Biz kimiz ve ne yapiyoruz" sorusuna vereceğimiz dürüst cevaplara bağlıdır  ? Bu soruya verilecek özgün cevaplarımız  ise hayat sinavimizin en temel konusunu oluşturacaktır. 

Şimdiler bu soruyu sormanın tam zamanıdır. Cevabı ise yılları bir  ömrü hatta  bir çağı kapsayabilir. Ama her şey bir ilk adımla başlar ve bu atılmadan daha ötesine geçme şansımız olmayacaktır.

VALUE CHAIN ​​CLUSTERS

Even though the general relaxed atmosphere of the holiday period with the closure of the schools affects everyone, life continues with all its dynamics. The future and security of our world has become very fragile. The hopes and expectations of the people of the country for the future have fallen considerably. Even more striking is the fact that the value system has eroded considerably. As a society, we have to re-examine ourselves. Since the existing organizational models are not sufficient, our value creation processes are also very sterile and superficial. In this article, I will try to create a ground of awareness that will help you, dear readers, think about this issue.

First, I would like to start by asking a very philosophical familiar question. Who are we ? What are we doing? There can be many answers to this question. The context in which we deal with it is decisive. As an individual, institution, state, society, humanity, there will be answers to this question. First of all, if we start with ourselves, it will be revealed that we do not have a comprehensive answer to this question. The pandemic process has shown us all that we cannot live life only with routines and memorization. As a society, we live in a very special geography and a world of very special cultural riches. Our understanding of creating value is quite corrupted by the capitalist lifestyle that only gives importance to material values. More importantly, we waste time with the models and identity searches that are not suitable for our own cultural ergonomics. If we look at it from an institutional and state point of view, it is in the process of maintaining its existence as disjointed organizations alienated from itself and its people in a climate created by management and business blindness. My aim is not to create despair, but on the contrary, to inspire our people to wake up and take action. As Atatürk said, there is no hopeless situation, there are hopeless people. We are in a position to overcome all the problems we are exposed to with perseverance and determination. But we must review and reconstruct our model of mind. The concept of design has to be considered as an important key concept. Without confining our understanding of value creation within material frameworks, it should also cover very important issues such as being useful, feeling valuable, self-realization, making people happy, which are in human nature. Therefore, I evaluate that a flexible organizational model, which can be valid from the individual to the most complex institutional structures, can make meaningful and original contributions to our Value creation process.
First, an area of ​​freedom that will be purified from our memories, and then areas of originality where we can make original contributions by creating value are required. Artistic studies and activities will be very useful in this regard and will liberate the imprisoned person.

Many of us seek our likenesses in everyday life. We want him to think like us, feel like us and live. However, this situation creates a structural problem area that can negatively affect us in our original Value creation process. We distance ourselves from new insights and enrichment opportunities. The concept of the cluster of value creation chains is a model I have developed and actually represents a network of cooperation. Often, knowledge-based approaches alone are not enough to solve a problem. Therefore, let's not forget that the ability of encyclopedic information to generate Value is not about owning something, but rather about processing it and turning it into a process-oriented output.

The components of the Value chain cluster for thematic problem areas are;
Interest

Information

Method

Project management culture

talent and competence
 management

Legislation procedure

Monitoring evaluation performance measurement

We know that we, who have come together for a purpose, are involved in the production processes together in a formal or non-formal way. When virtual platforms, playgroups, groups of friends come together consciously and unconsciously, a chain reaction caused by social interaction occurs. It is very important to make this chain reaction sustainable in a way that generates Value. The understanding of the set of value chains envisages making this sustainable. Due to the dominant character of each of us in a thematic area, it creates Cognitive emotional social Behavioral effects and allows our Value creation processes to provide unique outputs and benefits. Therefore, the balance of giving and receiving and the understanding of the eco-system in nature form the spirit of this model.

It is clear that we cannot make progress by being alike and by being like one another. It's a waste of everyone to think the same way about something. We have to find ways to complement each other with love and knowledge.

All civilizations and systems have been able to exist with differences in an ideal that will create wealth. This depends on the honest answers we give ourselves to the question "Who are we and what do we do", regardless of the scale? Our unique answers to this question will constitute the most fundamental subject of our life exam.

Now is the time to ask this question. The answer can cover years, a lifetime or even an era. But everything starts with a first step, and we will not have a chance to go beyond this leap.

YORUMLAR

  • 0 Yorum